ŞİŞLİ LİSESİ MİMARİ PROJESİ
MİMARİ KONSEPT;
Şişli Lisesi’nin bulunduğu alanda yapılacak olan yeni lise hem bulunduğu kentsel merkez için bir yenilenme dinamiği getirmeli hem de bir eğitim yapısı olarak çok boyutlu öğrenmeyi teşvik edecek mekansal düzenleri içermelidir.
Bu bağlamda mimari konsept sürdürülebilir mimarlık ilkeleri kapsamında açık ve kapalı mekanlar arasında akışkan bir kentsel niş yaratmaktır.
Söz konusu niş Projede kentsel merkez olarak tanımlanan bir avlu olarak hem iklim koşullarına karşı korunaklı bir mekan yaratmak hem de sürdürülebilir mimarlık bağlamında yüzeyi fotovoltaik hücrelerle kaplı bir kanopiyle tanımlamaktadır. Aynı zamanda tören alanı, kültür , sanat, spor etkinlikleri için kullanılan bu alan programın ana giriş mekanlarını da tanımlamaktadır. Çok amaçlı salon, spor salonu (sporcu-seyirci-kantin girişleri) , derslikler girişi bu açık avludan sağlanmakta olup yoğun kent dokusu içinde özel bir kullanım alanı yaratmaktadır. Alanda kuzey-güney aksı boyunca konumlanmış olan yönlendirici aks kuzey yönünde çok katlı yapıyla sonlanarak kütlesel açıdan güçlü bir kentsel mekan tanımlamaktadır. Avlunun doğusunda dersliklerin yer aldığı lise binası konumlandırılmıştır. Yapılan araştırmalar sonucunda liselerin 3-5 kat arasında kullanımının ideal olacağı görülmüştür. Bu nedenle Şişli Lisesi zemin girişine göre Z+2 kat olarak tasarlanmıştır. Lisenin girişe göre mekansal organizasyonunda sessiz zonlar ile gürültülü zonların birbirinden ayrılmasına özen gösterilmiştir.
Gürültülü zon olarak ortak sirkülasyon alanı her katta avluyla görsel olarak buluşmakta ve gün ışığından maksimum derecede yararlanmaktadır. Öte yandan tasarlanan galerilerle mekansal süreklilik yaratılmış olup, bu durum bir eğitim yapısı olarak liseye mekansal dinamizm kazandırmaktadır. Avlunun güney girişinde spor salonu ve kantine açık alandan ulaşım olanağı sağlanmıştır. Bu bölgede giriş olarak tasarlanan merdivenler hem sosyal ve kültürel etkileşim alanı olarak kullanılmakta hemde mekansal süreklilik açısından mimari bir eleman olarak yorumlanmaktadır.
İŞLEVSEL ORGANİZASYON.
Programı oluşturan tüm birimler topoğrafyanın eğimli yapısından da yararlanılarak çözümlenmiştir. Bu amaçla çok amaçlı salon-spor salonu-derslikler-kantin-kütüphane ve laboratuvarlar merkezi bir avlu ve dış mekanla bütünleşecek biçimde organize edilmiştir.
ESNEKLİK;
Tasarımda zaman içinde eğitim yaklaşımlarındaki gelişimlere paralel olarak ortaya çıkan gereksinimler doğrultusunda esnek bir planlama anlayışı benimsenmiştir. Bu amaçla sirkülasyon ve servis elemanları merkezde toplanarak net bir kullanım alanının kullanılması amaçlanmıştır. Böylece farklı büyüklükte yeni mekansal organizasyonlar gerçekleştirilebilecektir. Bu nedenle taşıyıcı sistem modüler bir anlayışı yansıtmaktadır. Söz konusu esneklik anlayışının devamı olarak cephe ana taşıyıcı sistemden bağımsız olarak tasarlanmıştır. Böylece iç mekan düzenlemelerinde esnek çözümlere yönelinmesi amaçlanmaktadır.
CEPHE KONSEPTİ;
Şişli İstanbul’un en öenemli kentsel merkezlerinden biri olup tarihsel süreçte şiş yapılan yer olarak anılmaktadır. Bu nedenle şiş kavramından hareketle cephede farklı genişlikte düşey elemanlar şiş etkisi yaratacak biçimde organize edilmiştir. Cephe tasarımını oluşturan bu düzenleme aynı zamanda enerji etkin cephe yaklaşımının bir sonucudur.
Bu anlamda Sultan 2. Mehmet’in İstanbul Kuşatması sırasında otağını kurduğu yerlerden biri olan bu alan İstanbul Kuşatması’nın başarıyla sonuçlanmasındaki yaratıcı düşünceyi “Haliç’e İnen Gemiler” temasıyla tasarıma yansıtmak bizim için önemli bir başlangıç oluşturdu. İstanbul’ un silüetler şehri olması, yerin bakı zenginliği tasarımı bu özelliklerin her mekansal oluşuma doğrudan yansıtılmasını zorunlu kıldı.
İkinci üst tema Agora ve Eklesia’ nın kurgulanmasında demokrasinin mekansal oluşumunu yansıtan yerel yönetim yapıları ve demokratik yaşamın düşünsel unsurları dikkate alındı. Bu anlamda Abide-i Hürriyet Meydanı ve bu meydanda demokratik yaşamı eyleme geçirmeye çalışanların anısını yansıtan anıt ve anıt alanının agora ve eklesia mekanları ile bütünleşmesi ve demokrasinin en önemli özelliği olan diyalog bu çalışmada mekanlar arasında yaşama geçirildi. Program kurgusunda hizmet binasının hiyerarşik işlevi tasarıma yansıtıldı.
Yoğun ağaçlık ve anıtların olduğu yarışma alanında İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hizmet Binası tasarlanırken biçimsel bir kaygıya düşülmeden, soyut prizmatik formlar kullanıldı ve bu formların teknolojiden de yararlanarak geliştirilmesi çalışmanın her adımında sürdürüldü. Kağıthane Caddesi’nden parkı yürüyerek yapıya ulaşılması ve böylece yapının girişleri için bir boşluk algılanırken, alt kottan gelen dairesel bir boşluktan her adımda alandaki anıtın ve peyzaj düzenlemelerinin algılanması sağlandı.