CAMİ MİMARİSİ FİKİR PROJESİ
Mimari Konsept; Tanrının huzurunda aynı safta secdeye durmak
Türkler Karahanlılar döneminde İslam dinini kabul etmişlerdir. Bu dönemden itibaren kendi yaşama kültürlerini ve mimari geleneklerini İslam dinin kutsal mekanı olan cami yapılarına aktarmışlardır. Böylece Arap kültürünün ibadet yapılarından farklı olarak zengin bir mimari birikim yaratmışlardır. Kuşkusuz Türk İslam kültüründe mimari açıdan en gelişmiş yetkin örnekleri Osmanlı döneminde Mimar Sinan tarafından tasarlanmış olanlardır.Cumhuriyet dönemine gelindiğinde ise göreceli olarak tasarlanmış az sayıda iyi örneklerin dışında bu yapı tipi ile ilgili gelişimin kesintiye uğradığı görülmektedir.Öte yandan N.Schulz un ortaya koyduğu mimari mekan ve varlıksal mekan olgusu açısından yeni tasarımların mihrap,minber,minare,kubbe gibi varlıksal mekan kodlarını içermesi gerekmektedir. Dinin toplumsal yaşamdaki işlevine bağlı olarak geliştirilecek bina programı çerçevesinde bizim önerimiz ; hem geleneksel cami tipolojilerini yorumlamakta hem de önerdiği mekansal programlar ile toplumsal yaşamda kalıplaşmış kabulleri kırmayı amaçlamaktadır.
1.Mimari konsept:Tanrı huzurunda aynı safta secdeye durmak. Bilindiği gibi ilk dönem camileri enine gelişen doğrusal planlı camilerdir. Bu nedenle belirlenen konsept doğrultusunda doğrusal planlı bir cami tasarlanmıştır. 2.Strüktürel konsept: Kufi yazı Tarihsel süreçte cami mimarisi esas olarak strüktürel sistemlerin geliştirildiği yapı türleridir. Doğrusal planlı olarak kurgulanan bu öneride strüktürel sistemin konseptini hat sanatı ve özellikle kufi yazı karakteri analojisi oluşturmaktadır.99 adet taşıcı eleman Tanrı’ nın 99 adına karşılık gelmektedir.Bu elemanlar düşey ve yatay düzlemlerde devamlılık göstererek mimari kompozisyona anıtsal bir nitelik kazandırmaktadır.Bu elemanlar kullanıldıkları mekana göre giriş için ayakkabılık,avlu için oturma ve aydınlatma donatıları,iç mekanda rahle vb…gibi kullanımlara dönüştürülmektedir. Strüktürel kurgu avlu, esas mekan ve diğer mekansal organizasyonların esas belirleyicisidir.